top of page

GLOBAL SOLO CHALLENGE’YI EŞSIZ KILAN ZORLUKLAR-2

Ümit burnunu geçtiklerinde Atlantik okyanusunu geride bırakmış ve Güney Okyanusuna girmiş olacaklar. Ümit burnu ile Horn burnu arasında Westerlies denilem batı rüzgarlarında yol alacaklar. Batı rüzgârları, 30° güney ve 60° güney paralellerindeki dinamik alçak basınç alanlarına doğru esen çok sert rüzgârlardır. Değişen enlem derecelerine göre batı rüzgarları kükreyen kırklar, öfkeli elliler ve çığlık atan altmışlar olarak adlandırılırlar. Yarışçıları en zorlayacak bölüm güney okyanusunun rüzgarları olacaktır.



Karşılaşacağımız rüzgarları tarif edersek;


1- Batı rüzgarları

Genel kural olarak kuzey ve güneyde 35 derecelerde batı rüzgarları hakimdir. Bu rüzgarlar Güney Okyanusu'nda daha şiddetli ve sık olup, sıklıkla fırtına kuvvetine ulaşır ve günlerce bu şiddette kalırlar. Öte yandan, kuzey yarımkürede, kıtasal kara kütlelerinin genişlemesi nedeniyle, Batı'dan gelen rüzgarlar daha düzensizdir.


2- Değişken rüzgarlar

"At enlemleri" “horse latitudes” olarak bilinen ve her iki yarım kürede de 25 ve 35 derece enlemleri arasında, yüksek basınç alanlarında oluşan hafif ve düzensiz rüzgarlardır.


3- Ticaret rüzgarlarıTrade winds

Alize rüzgarları olarak bilinen düzenli rüzgarlar, ekvatorun hem kuzeyinde hem de güneyinde eser. Genellikle kuzey yarımkürede kuzeydoğudan ve güney yarımkürede güneydoğudan gelirler. Beaufort ölçeğinde nadiren 7 kuvvete ulaşırlar. Ortalama kuvveti 4/5 beaufort civarında olur ve ona eşlik eden ılık veya sıcak hava, açık gökyüzü ve bulut kümeleri yarışın en zevkli ve konforlu kısmını oluşturur. Atmosfer basıncı çok kararlıdır. Barometre aniden düşmeye başlarsa, bu tropikal bir depresyonla ilişkilendirilebilir.


Tropikal Yakınsama Bölgeleri (ITCZ) veya doldrums, kuzey ve güney yarımkürelerin alize rüzgarlarının kesişitiği yerdir. Bu bölgeler alçak basınç alanlarıdır. Rüzgarlar hafiftir veya yoktur. Hava ılık ve bunaltıcıdır, sık sık gök gürültüsü ve şimşek getiren şiddetli sağanak yağışlar ve herhangi bir yönden öngörülemeyen süre boyunca güçlü veya çok kuvvetli rüzgarlar tarafından kesintiye uğrar.


5- Siklonik fırtınalar

Siklonik fırtınalar, denizdeki en şiddetli fırtına sistemleridir ve oluştukları bölgeye göre farklı adlar alırlar; kasırgalar, siklonlar, tayfunlar aynı fenomendir. Rüzgârlar alçak basınç alanı etrafında güney yarımkürede saat yönünde ve kuzey yarımkürede saat yönünün tersine eser ve merkeze doğru dönen rüzgarlarla bir sarmal oluşturur. Siklonik fırtınalar çoğunlukla ITCZ'de oluşur. Belirli barometrik basınç, sıcaklık ve nem koşullarında, merkezdeki hava girdabı, rüzgarların 200 knot'a kadar çıkabildiği şiddetli bir siklonik fırtınaya dönüşür.




Başlangıçta, kuzey yarımkürede rüzgarlar batı-kuzey-batı yönünde hareket eder ve daha yüksek enlemlerde kademeli olarak kuzey ve kuzeydoğuya döner. Güney yarımkürede, batı-güneybatıdan başlarlar ve sonra güneydoğuya dönerek 20 derece güney enlemlerine ulaşırlar. Bazı durumlarda, her iki yarımkürede de yolları değişmez ve karaya çarpana veya yavaş yavaş yoğunluklarını kaybedene kadar kuzey yarımkürede batı-kuzey-batı ve güney yarımkürede batı-güney-batı rotalarına devam ederler. Bu fırtınaların mevsimi kuzey yarımkürede Kasım ayının sonundan Haziran ayının başına kadar, güneyde ise Haziran'dan Kasım ayına kadar değişmektedir. Bu genel hava kuralları bazen rüzgarların karaya yakınlık, bölgedeki dağlar veya havanın sıcaklığı, sahilin özellikleri, vb. gibi yerel fenomenler tarafından değişikliğe uğrayabilir.


6 - Westerlies

Kükreyen kırklar, Öfkeli elliler ve Çığlık atan altmışlar olarak adlandırılan bu rüzgarlar, zaten isimlerinden de net olarak anlaşıldığı için her hangi bir tarife gerek duymuyorum.

Bu uzun yolculuk sırasında GSC kaptanları, hakim rüzgarları anlamak ve bunlardan mümkün olan en uygun koşullarda yararlanmak için kendi taktiklerini uygulamak zorundalar. Bu süreçte her türlü aşırı hava koşullarıyla karşı karşıya gelecekler. Farklı yoğunluktaki rüzgarlar, hafif, yumuşak, orta, güçlü, çok kuvvetli, şiddetli, kasırga kuvveti, uygun rüzgarlar, karşıdan rüzgarlar ve ölü sakinlikler. Camsı ve dalgalı sular yaşayacaklar, hafif, yüksek, çok yüksek ve devasa dalgalar ile mücadele edecekler. Şiddetli sağanak yağışlar, fırtınalar, güneş, yağmur, soğuk, sıcak hepsini yaşayacaklar. Ama tam olarak ne kadar, ne zaman, nerede ve nasıl olduğunu öngörmeleri ve ona göre de önlemlerini almalarıhayati önem taşıyor.


İlk büyük karar –Tropikal Yakınsama Bölgesi (ITCZ )


Global Solo Challenge ile ilgili kesin olan bir şey var: hem kaptanlar hem de tekneler, dünya çevresini dolaşırken büyük zorluklarla karşılaşacaklar. Katılımcıların yolda karşılaşacakları ilk engele bakacak olursak, bu, kuzey ve güney yarım küre arasındaki küresel hava sirkülasyonu arasındaki makro bölünme nedeniyle, dünyanın “İki Deniz Arasında” olarak tanımlayabileceğimiz bölgesidir. Kuzey-doğu ve güney-doğu ticaret rüzgarlarının birleştiği ve neredeyse temas ettiği bu bölge, Tropikal Yakınsama Bölgesi (ITCZ) olarak bilinir. Katılımcılarının biri çıkışta diğeri dönüşte olmak üzere iki kez geçmek zorunda kalacakları bu bölgede kaptanlar çok az rüzgarlarda yelken açma yeteneklerinin test edileceği değişken hava şartlerı ile mücadele edecekler...


Meteoroloji açısından bakıldığında, bu, belirli konumu kesin olarak tanımlanmamış bir düşük barometrik basınç bölgesidir. Afrika kıyısı ile Güney Amerika kıyısı arasında uzanır ve mevsimsel olarak değişir. Normalde 8 ila 3 derece kuzey enlemleri arasında bulunur; ancak, ticaret rüzgarları daha güçlü olduğunda, Ekim ve Aralık ayları arasında daha da uzar. Bunlar, havanın genellikle en kötü olduğu aylardır, çünkü normalde ITCZ, kümülonimbus bulutlarının eşlik ettiği şiddetli veya çok şiddetli fırtınaların kesintiye uğradığı hafif rüzgarlar veya uzun monoton rüzgarsız dönemler, yüksek nem ve dayanılmaz sıcaklık ile karakterize edilir. Rüzgar, yağmur ve şimşek özellikle yoğun ve ani olabilir, süresi ve yönü değişir.


Bahsedildiği gibi taktiksel olarak, GSC'deki kaptanların karşılaşacağı ilk zorluklardan biri ve tekneler arasında farklı ilerlemeler görmeye başlayabileceğimiz aşamalardan birincisidir.


Kaptanların vermesi gereken ilk kararlardan biri, ITCZ'yi nereden geçecekleridir; normalde en dar kısım 27 ila 30 derece batı boylamları arasındadır. Denizciler birden fazla olumsuzlukla başa çıkmak zorunda kalacaklar, ancak bu, hava durumunu tahmin etmenin çok zor olduğu bir alan olduğundan, belirli bir dereceye kadar şansa da ihtiyaçları olacak. Uzun rüzgarsız dönemler ve aşırı sıcak, kaptanların moralini ve ruhunu, hafif rüzgarlar teknelerini hareket halinde tutma yeteneklerini test edecek.


Bu tür istikrarsız ve öngörülemeyen koşullarda, dinlenme modelleri kaptanlar için cezalandırıcı bir faktör haline de gelebilir. Genel olarak, bu, yarışın karmaşık aşamalarından biridir. Kaptanlardan her birinin başa çıkma şeklinin birçok faktöre bağlı olacağı ve teknenin tasarımı ve tipinin, bireysel yeteneğin ve tabii ki şansın bu geçişin ne kadar hızlı olacağı üzerinde bir etkisi olacağı bir süreçtir. Muhtemelen bütün kaptanlar güneydoğu alize rüzgarlarına ulaşmak ve daha istikrarlı koşulların tadını çıkarmak için can atıyor olacaklar. Yani, evet, ITCZ gerçekten de Global Solo Challenge katılımcılarının ve teknelerinin dünyayı tek başlarına dolaşırken karşılaşacakları birçok zorluktan biri olacak.


Bundan başka GSC denizcileri, öncelikle güney okyanusların batı hakim rüzgar kuşağından ve Atlantik'in hem kuzey hem de güney yarımkürelerdeki farklı meteorolojik bölgelerinden etkileneceklerdir. Atlantik'teyken ana odaklanarak, kendilerine eşlik eden alize rüzgarlarını ve önlerinde Atlantik'ten geriye kalanları düşünecekler.

Hint ve Pasifik okyanusları için endişeleri sonraya bırakacaklar.


Güney Okyanusunda ise düşünmeye fırsatları olmayacak.




FIRST TURKISH SOLO NON-STOP AROUND THE WORLD SAILOR

30 yılı aşkın yelkencilik deneyimine sahip bir kaptan olarak yıllardır Türkiye ve Akdeniz'de yapılan Rolex Cup yarışları dahil, bir çok önemli yat yarışına ekibi ve dünyanın en gelismiş ve hızlı teknelerinden biri olan Volvo Open 70 teknesi ile katılmaktadır.


Global Solo Challenge'a katılacak olan ilk ve tek Türk kaptandır.


Bu yarış en zor spor etkinliklerinden biridir. Bu yarışa katılan bütün yarışçılar elit bir grubun üyeleridir. Olağanüstü özgüven, cesaret ve dayanma gücüne sahiptirler. Bu özellikleri onların Okyanusun en uzak bölgelerinde yarışmalarını ve bugünün en ileri teknoloji ürünü olan yarış teknelerini bu denizlerin en ekstrem köşelerine sürmelerini sağlamaktadır.Uluslararası uzay istasyonuna giden veya Everest'e tırmananlardan cok daha az sayıda kişi (gecmişten bu güne kadar yaklaşık 200 kaptan) bu yarışları tamamlamayı başarabilmiştir.


44 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page